Vampir Akademisi RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Vampirlerin Yetiştirildiği, Harika ve Büyüleyici Bir Okul
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Gwendolyn Rose Valeris

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Gwendolyn Rose Valeris
4.Sınıf~Dhampir
4.Sınıf~Dhampir



Mesaj Sayısı : 4
Kayıt tarihi : 04/11/09
Yaş : 28
Nerden : Evimden x)

Rol Puanı
Ro Gücü:
Gwendolyn Rose Valeris Left_bar_bleue97/100Gwendolyn Rose Valeris Empty_bar_bleue  (97/100)

Gwendolyn Rose Valeris Empty
MesajKonu: Gwendolyn Rose Valeris   Gwendolyn Rose Valeris I_icon_minitimeÇarş. Kas. 04, 2009 6:27 pm

Robert bu sabah erkenden kalkmıştı. Gece aldığı deliksiz uyku onu çok hoşuna gitmişti. İlk defa Hogwartsda bu kadar uyumuştu . Geçen sene onun için feci bir sene olduğunu hatırladı. Gittikçe bu okulla alıştığını fark etti. Aynaya baktığında çok farklı bir Robert gördüğünü anladı. Uyku ona çok iyi gelmişti. Cüppesini giydi asasını cüppenin iç kısmına yerleştirdi. Kalın kitaplarını aldı. Geçen sene bunların taşıması geliyordu. Ama bu sene büyüdüğünü fark etti. Çıkarken tekrar aynaya baktı. Saçlarının rengi mi açılmıştı yoksa. Aynanın yansımasında babasının ona verdiği iksir kitabını gördü. Dün gece ona bakarken uyumuştu. Nasıl unuturdu. Hemen gidip kalın kitaplarının yanına bir kalın kitap daha eklemişti.

Merdivenlerden inerken bugün neden profesörün ortak ders yapma isteğini anlayamamıştı. Bunu garipsemişti. Bazı dersler geçen sene ortak işlemişti. Bu senenin de ilk dersini ortak işleyecekti. Robert son merdivenden inerken bir anda sarsıldı. Tam düşüyordu. Önüne baktı acaba bir şeye mi takılmıştı. Arkasını döndü basamaklar gayet normaldi. Etrafta da kimse yoktu. Anlayamadı kim onu niye sarsın ki. Kafasını salladı. Bu garipliği gidip bir profesöre anlatmalıydı. Ama çekindi daha ilk günden okulda kötü şeylerin olması bütün okulu sarsardı en iyisi konuşmamaktı.
Robert bunda hem fikir olduktan sonra Büyük salona geldi. Yeni öğrenciler okulun ilk günü olması nedeniyle erkenden gelmiş. Kahvaltısını bitirmiş ve kitapları inceliyordu. Robert’e geçen sene böyle olduğunu hatırlayınca gülümsedi. Gryffindor masasına geçti iki kişi gelmiş. Uykulu bir halleri vardı. Belli ki dün akşam ki en çok dans eden ve baloda eğlenenlerdi. Robert oldum olası baloları sevmezdi. Kızlarla iyi değildi hiçbir zaman arası. Ama dün akşam tanıştığı Slytherinli kız aklına geldi. İyi bir kızdı ama yaşının büyük olması işi bozuyordu. Zaten o balodan gittikten sonra Robert’e durmamıştı. Ne gerek vardı ki kızlara ‘benimle dans eder misin?’ deyip onun karşısında ezilmeye. Kızların karşısında ezilip büzülmekten nefret ederdi. Eğer zaten bir sevgilisi olsaydı kesinlikle sessiz birisi olmalıydı. Robert sessizliği çok severdi.
Bunları düşünürken büyük salondan birkaç Slytherinli kız girdi. Bir tanesi esmerdi. Ukala tavırları vardı ama o kadar şeker gelmişti ki gözüne şuana kadar hiç görmemişti galiba bu kızı. Süzülerek içeri girişini izledi. Robert kıza bakarken kız anladı durumu Robert’e ukala bir bakış attı. Saçını savurdu cüppesinin kırışmamasına dikkat ederek yan masaya Slytherinlerin yanına oturdu. Bu sene güzel geçecek gibi duruyordu. Her ne kadar bir Gryffindorlu ile bir Slytherin sevgilisi olmasa da bunda ilk olmak için uğraşacaktı kesin. Gülümseyerek Robert önüne döndü. Kahvaltısını bitirdi. Kitaplarını aldı. Yan masada kahvaltısına bakan o esmer kızı gördü. Robert içten içe bu kızı çok beğendi. Arkadaşlarının arasında bir tek o konuşmuyordu. Belli ki sessizliği seviyordu. Kız kahvaltısını etmiyordu. Sabahları oda Robert gibi yemiyordu galiba. Hiç bir zaman Robert sabah kahvaltılarını sevmezdi. önündeki yemekten kafasını kaldırmış olan esmer kız artık Robert’e bakıyordu. Robert hafif çarpık gülümsemesi ile kıza güldü. Kızın hoşuna gitti. O ciddi bakışı biraz yumuşadı oda hafif gülümsedi. Arkasını döndü hafif adımlarla yürümeye başladı. Acaba o kız yanına gelip onunla konuşacak mı diye adımlarını yavaşlattı. Altıncı adımını attıktan sonra kız ona bakıyor mu diye arkasını döndü. Bütün arkadaşları yemek yiyorlardı. O hala yemiyor ve Robert’e bakıyordu. Bu Robert’in hoşuna gitmişti. Gülümsemesi bu sefer daha belirgin bir şekilde yaptı arkasını döndü.
İlk ders zindanlardaydı ve iksirdi. .İksir dersi her ne kadar midesindeki sorun yüzünden sevmezse de iksir yapmayı seviyordu içmeyi değil. Karanlık yerler ilgisini çekiyordu her zaman Ortak salonunun kulelerde olması yerine zindanlarda da olabilseydi diye içinden geçirdi. Kapının önüne geldiğinde üstünü başını düzeltti. Profesör böyle şeylere dikkat ediyordu. Kendisi çok bakımlı bir kadın olduğundan güzellik onun için önemli olduğunu düşünüyordu Robert. Kapıyı açtı Profesör masasının kenarında yaslanmış öğrencilerin gelmesini bekliyordu. Bugün profesörde bir değişiklik vardı sanki bütün gece uykusuz kalmış gibi bir hali vardı. Beyaz olan teni daha beyazdı. Sanki hasta gibiydi. Gidip sormak istiyordu Robert ama Profesör ukalalıklardan nefret ederdi. En iyisini konuşmamaktı. Sınıfta yeni öğrenciler vardı hepsinin heyecanı gözlerinden okunuyordu. Robert arkalarda bir yere geçti.
Profesörün masasındaki malzemeler dikkatini çekti. Baya bir malzeme vardı galiba bugün önemli iksirler yapacaktı. Yavaş yavaş sınıf dolmaya başlamıştı. Profesörün sabrı gittikçe bitiyor gibi bir hali vardı. Bugün üstüne giydiği krem rengi elbise onu açmamıştı. Profesör üzerinde renkli şeyler görünce bu dikkatini çekmişti. Krem rengi elbise beyaz olan tenini daha beyaz gibi göstermişti. Kıvırcık saçlarını dağınık bir şekilde toplamıştı. Bu kadının kıvırcık saçlarını çok beğeniyordu. İki tane öğrenci hızla kapıyı açtı ve paldır küldür içeri girdi. Konuşarak eğlenerek içeri giriyorlardı. Profesör kürsünün yanından arkasına geçti. Gülen öğrencilere sert bir bakış attı. Öğrenciler sesi kesip yerlerine oturdular. Derin bir nefes alan Profesör artık sınıfın dolduğunu umuyordu.

“Hım, sınıf tamamlandı sanırım…”

Daha lafını bitirmeden iki tane daha öğrenci içeri girdi. Bu Profesörün gülümsemesine sebep oldu. Aslında çok az gülen Profesör ilk defa böyle bir gülümsemeyle sınıfa baktı. Belli ki bazı kızların arasında fısıldaşmalara sebep oldu. Kızlar belli ki Profesörün güzelliğini ve gülümsemesine imreniyorlardı.
“Bir daha benden sonra derse girecek biri olursa…” Cümlesinin burasında sinsi sinsi gülümsedi ve 
“Onu veya onları asistanım yapacağım!” 

İçeri giren çocuklar neye uğradığını şaşırmıştı. Sınıfta ukala gülümsemeler oldu. Neye uğradığının farkında olmayan öğrenciler hemen geçerek boş yerlere oturdular. Tam profesör lafa başlıcam derken sınıfa son giren birisi daha oldu. Çocuk başına gelenlerden habersiz sırasına geçeyim derken profesör onu lafıyla durdurdu. Sınıfta gülüşmeler başladı. Profesör alaycı edayla çocuğa baktı ve omzundan tutup :
“Millet size bugünün talihlisini takdim edeyim.”

Çocuk neye uğradığını şaşırmıştı.Şaşkın gözlerle etrafına bakınıyordu.

“Sevgili asistanım, arkadaşlarına iksir yapımında yardımcı olacak kutuları dağıtmaya başla bakalım ve sorusu olan kutuların içindeki kâğıtlara yazsın ders sonunda bunları alacağım, gerekli tüm cevapları da ilan panosuna asacağım. Şimdi geçen hafta gerekli bilgileri yeterince almıştınız sanırım ama yinede ben kısaca bir kez daha tekrarlayayım.”


Çocuk şaşkın ifadeyle profesörün dediklerini yapmaya başladı. Çocuk kocaman sınıfta kutuları dağıtmaya başlamıştı. Profesör masasının yanına gitti. Masadan dayanmaya çalışıyordu. Rengi değişmeye başlamıştı. Bir şeyler yanlış gidiyordu. Herkes arasında bir fısıldaşma başladı. Birileri kavga eder gibi birbirlerine bağırmaya başladı. Profesörün rengi gittikçe mora dönüyordu. Derin nefes alan profesör lafı bitirmek için son hamleyle:
“Arkadaşlar burada anlatılan iksirler size gelecekte düşmanlarınıza karşı yardımcı olabilecek iksirlerdir eğer ki bu iksirleri yaparken ufacık bir hata yaparsanız aylarca bunun acısını siz çekersiniz o yüzden beni dikkatli dinleyin!” 

Son cümlesi zorla çıkmıştı. Daha çok rengi atıyordu.Profesöre bir şeyler oluyordu. Kafasını öne eğmiş tek dayanağı olan masaya doğru iyice kuvvetini vermişti. Son kuvvetini toplayıp bütün sınıfa bakarak :


“Sınıfı terk edin.”

Robert terk etmek istemiyordu. Ama önlerdeki çocukların bazıları çıkmıştı. Yanlış bir şeyler oluyordu. İstemeye istemeye yerinden kalktı sınıftan çıktı. Öğrencilerin hepsi çıktıktan sonra kapı aniden kapanmıştı. İşte beklediği şey olmuştu biliyordu bir şeyler kötü yapacaktı profesörü. Herkes kapıya vurmaya başlamıştı. Robert elindeki kitapları attı. Ve bütün gücüyle koşmaya başladı. Hemen gidip müdüre haber vermeliydi. Basamaklar ne kadar çok olsa da Profesörü kurtarabilirlerdi. 5.kata bütün kuvvetiyle koşuyordu. Nefes alamıyordu neredeyse bacakları tutmuyordu ama zorladı en sonunda 5 katın girişine geldi. Bütün kuvvetiyle son hamlesini yaparken cemle takılmış gibi müdürün kapısına uçtu. Kafası müdürün kapısına çarptı. Neye uğradığını anlamayan Robert müdür ve sihir bakanını karşısında görmüştü. Müdür eğildi ve Robert’e anlamsız bakışlarla bakmaya başladı. Robert derin bir nefes alarak bir cümlede bütün olanları söylemek istiyordu.

"İksir dersinde çok kötü bir şey oldu hemen gidin Profesör Charlott’e yardım edin !"

Daha fazlasını söyleyemeden başından akan kanlar onu zorluyordu. Daha fazla söylemek istiyordu. Ama yapamadı akan kanlar onu teslim alıyordu.Belki sonsuz bir uykuya belki bir kahramanlığa ...





~Başka bir sitedeki RP'm
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Desdemona Messier
Gardiyan | İnsan
Gardiyan | İnsan
Desdemona Messier


Rp Yaşı : 20
Mesaj Sayısı : 258
Kayıt tarihi : 27/08/09
Yaş : 30

Rol Puanı
Ro Gücü:
Gwendolyn Rose Valeris Left_bar_bleue100/100Gwendolyn Rose Valeris Empty_bar_bleue  (100/100)

Gwendolyn Rose Valeris Empty
MesajKonu: Geri: Gwendolyn Rose Valeris   Gwendolyn Rose Valeris I_icon_minitimeCuma Kas. 06, 2009 12:14 pm

Toplam : 97 Puan.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Gwendolyn Rose Valeris
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gwendolyn Rose Valeris
» Rose Shadow
» Rose Hathaway
» Rose Hathaway
» Vanessa Rose Zarphandi

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Vampir Akademisi RPG :: Rpg Alanı-
Buraya geçin: