Şölenin başladığı haberi geldiğinde, saçımın dağınık hâliyle uğraşıyordum. Her bir saç teli başka yönlere gitmiş, karmakarışık bir hâl almıştı. Şekle girmeyeceği baştan belliydi, uğraşmama gerek yoktu. Anlaşılan şölene ilk adımımı darmadağınık bir saçla atacaktım. Evet, dikkatleri üzerime çekmek istiyordum, fakat bu istediğim mükemmel görünümün aksine lanet olası saçım yüzünden olacaktı. Ayağımdaki rahatsız ayakkabıya aldırmadan, koridorları koşarak geçtim. Okulu daha yeni yeni tanıyordum, bu yüzden kaybolmamak için dikkatli olmam gerekiyordu. Normalde dakiktim, olmak istediğim zamanda, olmak istediğim yerde olurdum. Ama aksilikler üst üste geliyordu, yapabileceğim bir şey yoktu, saçım bana ihanet etmişti. Koridorları koşarak geçmeme rağmen, okulun ihtişamlı döşemeleri dikkatimi çekmişti. Kimbilir dikkatli incelesem neler bulurdum. Bunun için zaman ayırmaya kendi kendime söz verdim.
Şölene geç kaldığım için salona almamazlık yapmamalarını umuyordum. Bunun iki sebebi vardı. Birincisi, Nymphe'i çok özlemiştim. Her ne kadar görüşmeyeli 1 hafta olsa da bu bana yeterince uzun gelmişti. Ne de olsa haftada en az 3 kez görüşürdük. Bana anlatacağı çok şey olmasını umuyordum, ne de olsa hareketli bir hayatı vardı. İkincisi, Personnalisé Özel Eğitim Enstitüsü'nde bize ilk gün oluşundan dolayı leziz yemekler sunacaklarını biliyordum. Bunun için tüm gün açlıktan kıvranmıştım, şimdi karnımı tıka basa dolduracaktım. Büyük salonu gördüğüm anda, sevinç çığlıkları atmıştım içimden. Kapı ardına kadar açıktı, içerisi mükemmel gözüküyordu. Leziz yemeklerin kokusu, kapı girişine kadar ulaşmıştı. İçerde çok fazla kişi olmamasına rağmen yükselen büyük bir uğultu vardı. Büyük ihtimalle müdürün konuşmasını kaçırmıştım, fakat bu pek de umrumda değildi. Gözlerimle Persophene binası için ayrılan masayı taradım. Gözlerim yanılmış olmalıydı, Nymphe ortalıkta gözükmüyordu. Nerdeyse bunun için tanrıya şükredecektim, çünkü o da benim gibi dakikti ve eğer onu şölende 20 dakikadan fazla bekletmiş olsaydım beni bir güzel paralayacağını biliyordum.
Kapı girişinde dikilmeyi bırakıp, bize ayrılan masaya doğru ilerledim. Öğrenciler çoktan kaynaşmış gözüküyordu, katıla katıla gülen bir grup bile vardı. Masanın en uç kısmına ilerledim, bir tek orada 2 kişilik boş yer vardı. Etrafımdakilerin saçıma bakışlarını umursamadan geçip bir sandalyeye oturdum. Önümde duran ve bana resmen yalvaran yemeğe başlamak için Nymphe'ı bekleyemeyecektim. Eğer evde olsaydım, bunları bir lokmada yutabilirdim fakat şimdi asil bir kız görünümü uyandırmam gerekiyordu. Çatal ve bıçağı alıp sakince önümdekini ufak dilimlere ayırarak yemeye başladım. Bana iletilen 'Merhaba'lara yemek yerkenki meşgullüğümden dolayı sadece başımı sallayarak cevap veriyordum. Bir yandan da hala ardına kadar açık olan kapıyı süzüyordum, Nymphe'in bu kadar geç kalması hayra alamet değildi, meraklanmıştım.
* LR'da yaptığım bir rpdir.