Vampir Akademisi RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Vampirlerin Yetiştirildiği, Harika ve Büyüleyici Bir Okul
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Yalnızlık

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Melanie Moreau
Moroi Prensesi
Moroi Prensesi
Melanie Moreau


Özel Yetenek : 4 Element Kontrolü
Rp Yaşı : 20
Mesaj Sayısı : 450
Kayıt tarihi : 24/08/09
Yaş : 30

Rol Puanı
Ro Gücü:
Yalnızlık Left_bar_bleue100/100Yalnızlık Empty_bar_bleue  (100/100)

Yalnızlık Empty
MesajKonu: Yalnızlık   Yalnızlık I_icon_minitimePtsi Ağus. 31, 2009 9:26 pm

Kişiler: Melanie Lathonie &...
Kurgu: Melanie'nin saldırıya uğraması ve ... onu görüp yardım etmesi.
Zaman: Gece yarısı.


En son Melanie Moreau tarafından Salı Eyl. 01, 2009 7:21 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirakademisi.roleplaylife.net
Melanie Moreau
Moroi Prensesi
Moroi Prensesi
Melanie Moreau


Özel Yetenek : 4 Element Kontrolü
Rp Yaşı : 20
Mesaj Sayısı : 450
Kayıt tarihi : 24/08/09
Yaş : 30

Rol Puanı
Ro Gücü:
Yalnızlık Left_bar_bleue100/100Yalnızlık Empty_bar_bleue  (100/100)

Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık   Yalnızlık I_icon_minitimePtsi Ağus. 31, 2009 11:22 pm

Hava kapalıydı. Sanki ruh halimin yansıması gibiydi. Belki de biraz da olsa katkım olabilirdi. İçimde sebebini bilmediğim kötü bir his vardı. Cama hafifçe çiseleyen yağmur damlaları çarpıyordu. İçimdeki bu kötü hise bir anlam vermeye çalışıyordum ama olmuyordu. Belki de iyi uyuyamadığımdandı. Alt kattan homurtular duyunca kendime geldim. Kapıma doğru gelen sinirli adımları hissedebiliyordum. Merakla gelenin kim olduğuna baktım. İkizim Mirabella. Bana biraz kızgın, biraz da soru soran bakışlarla bakmaya başladı."Ne?" Dedim merakla. "Ahh tanrı aşkına Melanie yarım saattir sana sesleniyorum duymadın mı? Ben dışarıya çıkıyorum. Gelmek ister misin? diye soracaktım." dedi. Derin bir nefes aldım ve kısa bir süre düşündüm. Aslında biraz hava almam gerekiyordu. Ama Mirabella'nın o çılgın alışveriş turlarından birine hazır hissetmiyordum kendimi. Bu yüzden ona doğru dönüp; "Aslında pek havamda değilim. Belki başka bir zaman." dedim. Biraz ısrar etse de sonra beni anlayışla karşılayıp odamdan çıktı. Yalnızdım. İçimdeki o garip his bir türlü gitmiyordu. Yağmur yavaş yavaş şiddetlenirken dayanamayıp kendimi odamdan dışarıya attım.Nereye gittiğimi bilmiyordum. Ancak umrumda da değildi. Sadece yürüyordum. Dışarıya çıktığımda havanın iyice karardığını unutmuş gibi şok oldum. Halbuki bizim gibiler için yaşam yeni başlıyordu bu saatlerde. Yağmurun iyice ıslattığı saçlarımı topladım ve yürümmeye devam ettim. En sonunda ormana gelmiştim. Derin bir nefes aldım ve derinliklerine doğru ilerlemeye başladım. Uzun bir süre sadece yürüdüm. İçimdeki o sıkıntı geçmemişti ve garip bir şekilde artık korkmaya başlamıştım. Önümde küçük bir bank gördüm. Dayanamayacağımı anlayıp oturdum. Burası bir çeşit kapalı bir park gibiydi. Etrafı sık ağaçlarla çevrili hoş bir alan. Aileler gündüzleri burada oturular, sohbet ederlerdi. Gençler de sevgilileri ile burada iş pişirirlerdi. Bazı insanlar da yalnız kalmak istedikleri ya da birşeylerden kaçtıkları zaman gelirlerdi buraya. Birden şimşek çakması ile beraber yerimden sıçradım. "Hey! Senin burada ne işin var lanet yaratık!" Sesin geldiği yöne korkuyla baktım.Bu bir insandı. Öfkeyle bana bakıyordu. Hatta bir insandan da beter...Erkek bir avcıydı. Çıplak bıraktığı üst bedeninde bulunan, göğsünün hemen üstündeki yıldız ve hançer benzeri dövmeden anlamıştım. Ahh vücudu o kadar harika görünüyordu ki...Onu incelediğimi farketmiş olmalı ki kızarmıştı. Ama sonra ne için burada bulunduğunu anlamış gibi kaşlarını çatarak bana baktı ve; "Gardiyanın nerede çabuk söyle!" dedi. Korkum gittikçe artıyordu. "Bbenim gardiyanım yok...yani...yani henüz yok." dedim sesimin titremesine engel olamadan. Önce inanmayan gözlerle bana baktı. Ama sonra anlamadığım bir sebepten bana inandı ve eli kemerine gitti. Önce biraz saçma buldum hareketini. Ta ki kemerinde asılı olan bıçağı görene kadar. Kalbimin sıkıştığını hissedebiliyordum. Demek içimdeki sıkıntının sebebi buydu. Bıçağı eline aldığında hüzünle gözlerine bakmaya başladım. Ne yani beni öldürecek miydi? Ürperdim. Dehşetle ona baktığımı anlamış olmalı ki bakışlarını benden kaçırdı. Ve sldırı pozisyonu aldı. Ne yapacağımı bilemiyordum. Sağıma ve soluma baktım. Nereye kaçabileceğimi düşünmeye başladım. Benden hızlı koşardı kesin. Yavaşça ayağa kalktım ve geri geri gitmeye başladım. Aynı küçük adımlarla bana yaklaşmaya başladı. Tam ondan yavaşça uzaklaştığımı hissederken dala takıldım ve yere düştüm. Bunu fırsat bilerek hızlandı ama hemen ayağa kalkıp koşmaya başladım. Önce yardım çığlığı atmayı düşündüm. Ama sonra yandaşlarının olabileceğini düşündüm ve sustum. Aramızdaki mesafeyi azaltıyordu. Konsantre olmaya çalışarak ateşi çağırdım. Tam bana geldiğini hissederken belimden yakaladı. Ve korku dolu bir çığlık attım. Beni kendine doğru çevirdi ve çok fazla yakın olduğumuzu farkettim. Nefesi yüzümü yalayıp geçerken yağmurun dindiğini farkettim. Yalvaran gözlerle ona bakıyordum. O da yapacağı şeyden pek memnun değilmiş gibi acıyla baktı. Sonra ne olduysa birden kendimi onu öpüyorken buldum. Önce yaptığım şeyden şok olmuş gibi kaskatı kesildi. Ama sonra dayanamayarak inledi ve o da beni öpmeye başladı. Elindeki bıçağı bıraktı ve bir elini belime sarıp diğeri ile de kalçalarımı okşamaya başladı. Ne olmuştu da birden bu hale gelmiştik bilmiyordum. Ama dayanamamıştım. Öpüşmemiz bir süre devam etti. Ama sonra sert bir hal aldı. Artık canımı acıtıyordu. Ve gözünden yaş geldiğine yemin edebilirdim. Umursamamaya çalıştım. Sonra birden kalbimde bir acı hissettim. Çok büyük bir acı. Yavaşça üstümden kalktı ve akan gözyaşları ile bana baktı. "Üzgünüm. Doğru olan bu." dedi. Artık kanın kokusunu alabiliyordum. Kalbime saplı olan bıçağı gördüğümde gözyaşlarıma hakim olamadım. Ağlıyordum. Evet çünkü ölüyordum...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirakademisi.roleplaylife.net
Ricardinho William

Ricardinho William


Özel Yetenek : Hava Elementini Kontrol Edebilme
Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 25/08/09

Rol Puanı
Ro Gücü:
Yalnızlık Left_bar_bleue95/100Yalnızlık Empty_bar_bleue  (95/100)

Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık   Yalnızlık I_icon_minitimeSalı Eyl. 01, 2009 6:36 pm

Ricardinho buradan geçiyordu.Bir adamın birini öldürdüğünü görmüştü bu kraliyet ailesinde prenses olan Melanie Lathonia idi çok hızlı bir şekilde orada oldu adam kaçarken peşine koştu ve yakasından tutarak demir direğe fırlattı.Adam güm diye direğe çarpmıştı.Bunu yapmaması gerektiğini biliyordu fakat sinirlerine hakim olamadı.Etrafta şimşekler çakıyordu.Çok sağanak yağmur yağmaya başladı.Ricardinho sinirlendiğinde böyle oluyordu.Ricardinho çok sert bir şekilde adama yumruk attı adam bayılmıştı ayılması için tokat attı adam ayılmıştı.Adamın ağzı kanıyordu.Ricardinho kanın kokusunu aldı gözlri kıpkırımızı oldu ve adama bakarak sinirli bir şekilde şimşeği adama çekmişti adam çarpılmıştı hala ölmemişti.Ricardinho sinirini alamamıştı.Sivri dişlerini adamın boynuna geçirdi.Akan kanı içti içti.Adam ölmüştü ama hala kanı kalmıştı.Adamı sürükleyerek prensesin yanına geldi.Yavaşça yere diz çöktü ve prensesin yüzünü okşamıştı.Ricardinho ne yapıyordu hemen toparlanıp adamın kanını avucuna topladı ve prensesin ağzının içine döktü.Ardından yavaşça bıçağı çıkardı.Yara çok kötü görünüyordu.Ricardinho bütün kanı prensese eliyle vermişti.Ricardinho'nun elleri kıpkırmızı olmuştu.Ardından yaraların kapanmadığını görünce ağlamaya başlamıtı.Ricardinho ilk defa ağlıyordu o katı sert adam gitmiş yerine yumaşak huylu sevecen biri gelmişti.Ricardinho prensesin kulağına fısıldadı ve:

"Kusura bakmayın prensesim bunu yapmak zorundayım özür dilerim"

dedi.Tek çare buydu.Ricardinho dişlerini Melanie'nin boynuna geçirdi zehirini veriyordu onu iyileştirecek kadar zehir vermişti şimdi tek umut Melanie'nin canlanmasıydı.Ricardinho prensesten akan kanları gördü içi cız etmişti.Prensesin yarasına baktı.Hızlıca iyileşiyordu.Çok hızlı iyileşiyordu.Yara kapanmıştı.Ricardinho sevinçten deliye dönmüştü ve bağırarak:

"Yaşıyor yaşıyor kurtardım yaşıyor"

diye bağırdı.Yağmur birden durdu kara bulutlar gitmişti ama hava hala kapalıydı buda en iyisiydi.Ricaridnho Prensesi kucağına almıştı ve hızlı bir şekilde güvenli bir yere götürdü.Prensesin ayağa kalkmasını bekliyordu.


En son Ricardinho William tarafından Ptsi Eyl. 14, 2009 7:37 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melanie Moreau
Moroi Prensesi
Moroi Prensesi
Melanie Moreau


Özel Yetenek : 4 Element Kontrolü
Rp Yaşı : 20
Mesaj Sayısı : 450
Kayıt tarihi : 24/08/09
Yaş : 30

Rol Puanı
Ro Gücü:
Yalnızlık Left_bar_bleue100/100Yalnızlık Empty_bar_bleue  (100/100)

Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık   Yalnızlık I_icon_minitimeSalı Eyl. 01, 2009 10:55 pm

Acı iyice artmıştı. Kanımın artık delicesine aktığının farkındaydım. Kokusunu alabiliyordum. Uykum gelmişti. Gözlerim kapanmak üzereydi. Demek bu kadardı. Şimdi herşeye elveda demenin sırasıydı. Mirabella ne yapardı bensiz? Zaten ailemizden sağ kalanlardık. Bensiz nasıl dayanabilirdi onların yokluğuna? Dudağım kurumuştu. Acaba beni ne zaman bulurlardı...Belki d hiç bulamazlardı. Gözyaşlarımın varlığını hatırladığımda kendimden geçmek üzereydim. Göz kapaklarım kapanıyorlardı. Bir ara birinin sesini duyar gibi oldum. Ama umursamadım. Ölüyordum. Uzun uğraşlarım boşa gitmişti. Gözlerim kapanmıştı. Sessizliğin ve karanlığın beni çektiğini hissedebiliyordum. Ölmüş ailemin bütün fertleri karşımda bana gülümsüyorlardı. Ama ben ağlıyordum. İkizimi bu dünyada yapayalnız bırakmıştım. Ahh kahretsin. Ölmemeliydim. Bir ara yüzümde yumuşaklık hissettim. Sanki biri bana dokunuyordu. Ölü bedenime. İlerledikçe göz yaşlarımı tutamıyordum. Aileme yaklaştıkça bedenimden uzaklaşıyordum. Bir parçamdan ayrıldığım için kendimi boşlukta gibi hissediyordum. Birden herşey durdu. Boynumda garip bir yanma hissettim. Ardından ferahlama. Ailemin suratı asıldı ve dehşetle bana bakmaya başladılar. Ne olduğunu anlayamadan birşey beni sertçe geriye çekti. Ailem gözden kayboldu ve yine karanlığa teslim oldum. Hiçbirşey göremiyordum. Ama birinin bapırdığını farkettim. "Yaşıyor yaşıyor kurtardım yaşıyor" Bahsettiği kişi ben miydim? Bilmiyordum. Ama onu duyabildiğime göre yaşıyordum. Ölmemiştim. Yani henüz. Ve birden yeri altımda hissedemedim. Havadaydım. Biri beni kucağında taşıyordu. Rüzgardan anlaşıldığı kadarıyla koşuyordu. Ve birden durup yavaşça beni yere koydu. Hareket etmek istedim, konuşmak...Ama bütün bedenim sanki kelepçelenmiş gibiydi. Kaslarımı hissedemiyordum. Hareket etmeye çalışsam da yapamıyordum. Zihnimde bütün elementlere odaklandım ve bana güç vermeleri için yalvardım. Ve birden öksürmeye başladım. Nefes alabiliyordum. Yavaşça gözlerimi açtım. Yaşadığımı anladığımda göz yaşlarıma hakim olamadım ve ağlamaya başladım. Hemen kalbimin üstündeki yaraya baktım. Yoktu. Artık gitmişti. Geriye sadece parçalanmış ve kana bulanmış bir tişört kalmıştı. Hayatımı kurtaran kişinin endişe ile bana baktığını farkettim. Yutkunmaya çalışarak; "Avcı nerede?" diye sordum. Avcı beni kandırmıştı. Zayıf bir anımda saldırmıştı. Bu yüzden onu asla affetmeyecektim. Ama nerede olduğunu merak etmiştim. Çünkü buralarda bir yerdeyse tehlike halen geçmemiş demekti. Ama onunda kim olduğunu bilmediğim için cevabını bekleyemeden diğer sorularıma geçtim. "Sen kimsin? Ve bu saatte burada ne işin var?" diye sordum. Yağmur yağmıyordu artık. Zoraki bir nefes aldım. Elimin tersi ile yanağımdaki göz yaşlarımı sildim. Yaşıyordum. Mirabella olanları duyunca çıldıracaktı. Ürperdim. Nasıl da üzülecekti kimbilir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirakademisi.roleplaylife.net
Ricardinho William

Ricardinho William


Özel Yetenek : Hava Elementini Kontrol Edebilme
Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 25/08/09

Rol Puanı
Ro Gücü:
Yalnızlık Left_bar_bleue95/100Yalnızlık Empty_bar_bleue  (95/100)

Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık   Yalnızlık I_icon_minitimeSalı Eyl. 01, 2009 11:05 pm

Ricardinho kendisine gelen asabi sorulardan kalb kırılmıştı üzgün bir ses tonu ile:

"Avcı öldü"

dedi.Ardından sanki kendisini azarlanıyormuş gibi hissetti kalibnde bir burukluk vardı.Ve boğazını temizleyerek:

"Ben Ricardinho William buradan rastgele geçiyordum ve avcının size saldırdığını gördüm ölüyordunuz gözleriniz kpanmıştı bende sizi yaşama döndürmek için ı- ıs- ısırdım"

dedi kekeleyerek.Acaba prenses ona kızarmıydı kızarsa hemen orada uzaklaşırdı başka çaresi yoktu.Sessiz ve mahcup bir şekilde Prensese baktı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Melanie Moreau
Moroi Prensesi
Moroi Prensesi
Melanie Moreau


Özel Yetenek : 4 Element Kontrolü
Rp Yaşı : 20
Mesaj Sayısı : 450
Kayıt tarihi : 24/08/09
Yaş : 30

Rol Puanı
Ro Gücü:
Yalnızlık Left_bar_bleue100/100Yalnızlık Empty_bar_bleue  (100/100)

Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık   Yalnızlık I_icon_minitimeSalı Eyl. 01, 2009 11:47 pm

Mirabella'ya nasıl yalan söyleyeceğimi düşünmeye başladım. Ona ne diyebilirdim ki? Saldırıya uğradığımı, hatta öldüğümü, sonra da mucizevi bir şekilde yeniden hayata döndüğümü söyleyemezdim. Başım ağrımaya başladı. Derin bir nefes alıp kendimi sakinleştirmeye çalıştım. Bir yolunu bulacaktım. Hem belki de henüz dönmemişti. Halen alışverişte olabilirdi. Olumlu düşünmeye çalıştım. Sonra adamın konuşmasını bekledim. "Avcı öldü" Kalbim sıkışmaya başladı. O ölmüştü. Lanet olasıca pislik zayıflığımı kullanarak beni öldürmeye çalışmıştı. Ama ben yaşadım. O ise ölmüştü. Adamın yüzüne baktığımda sanki ona kızacağımı düşümüş gibi, üzgün bir ifade vardı."Ben Ricardinho William. Buradan rastgele geçiyordum ve avcının size saldırdığını gördüm. Ölüyordunuz. Gözleriniz kapanmıştı. Ben de sizi yaşama döndürmek için ı- ıs- ısırdım" Ne?! Isırılmış mıydım? Ama bir striogiye benzemiyordu. Eğer bir moroi ise etkisi olmazdı. Rahatladım. Çünkü bir striogiye dönüşmek istemiyordum. Yüzünde ; kurabiye kavanozundan kurabiye çalan küçük çocuklardaki suçlu ifadeyi görünce üzüldüm. Böyle hissettirmek istemiyordum. Zoraki bir gülümsemeyle; "Özür dilerim. Çok kabayım. Bay William hayatımı kurtardığınız için çok teşekkür ederim." dedim. Ve ayağa kalkmaya çalıştım. Tabi başım döndüğü için başarısız oldum. Bir an önce eve gitmeliydim. Mirabella eve henüz gelmemiş olabilirdi. Belki biraz şansım yaver giderdi de eve gittiğimde o henüz alışverişini bitirmiş olmazdı. Yine kalkmaya çalıştım. Ama bu sefer başardım. Birkaç adım ilerlemeye çalıştım ama olmadı. Yine düştüm. Üzerimde sebebini bilmediğim bir dengesizlik vardı. Belki de ölümü tatmış olmanın verdiği şoku henüz altalamamıştım. Hüzünle ona dönüp; "Şeyy mümkünse bana evime kadar eşlik eder misiniz? Dengemi tam olarak sağlayamıyorum da." dedim utangaç bir gülümsemeyle. Ve tepkisini beklemeye başladım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://vampirakademisi.roleplaylife.net
Ricardinho William

Ricardinho William


Özel Yetenek : Hava Elementini Kontrol Edebilme
Mesaj Sayısı : 26
Kayıt tarihi : 25/08/09

Rol Puanı
Ro Gücü:
Yalnızlık Left_bar_bleue95/100Yalnızlık Empty_bar_bleue  (95/100)

Yalnızlık Empty
MesajKonu: Geri: Yalnızlık   Yalnızlık I_icon_minitimeSalı Eyl. 01, 2009 11:58 pm

Ricardinho gülümseme geldiğinden dolayı möutlu olmuştu ardından:

"Korkmayın ben bir striogi değilim"

dedi.Ricardinho prensesin yardım istemesi karşılığında ona işaret ederek durdurdu hızlı bir şekilde yanına gitti ve yavaşça kucağına aldı.Ricardinho prensese yönelerek:

"Umarım seyahat hizmetlerimizden memnun kalırsınız"

dedi ve gülümsedi.Ardından çok hızlı bir şekilde ağaçların arasından geçti.Çok Hızlı adımlarla gideceği yere varmak istiyordu.Ardından birden durdu.Galiba gelmişlerdi.Prensese baktı prenses burası olduğunu işaret etti.Ricardinho çk nazik bir şekilde prensesi evinin önüne bıraktı ardından nazik bir ses tonu ile:

"Ben Koruma Teorisi ve Kişisel koruma profesörürüym istediğiniz zaman bana ulaşabilirsiniz"

dedi.Ve gelecek cevabı sabırsızlıkla bekledi.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Yalnızlık
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Vampir Akademisi RPG :: Montana :: Helena :: Orman-
Buraya geçin: