Gözlerini açtığında bir çöp kutusunun kenarında boylu boyunca
uzanıyordu.Elleriyle yerden destek alarak dikeldi ve sırtını çöp
konteynerına dayadı.Görüşü bulanıktı ve etraftaki gürültü onu
delirtiyordu.Gözlerini ovuşturdu.İçinde açıklayamadığı bir duygu
karmaşası vardı.Nasıl oraya geldiğini,nerede olduğunu hatta kim olduğunu
dahi hatırlayamıyordu.Gözlerindeki bulanıklık geçince gömleğinin cebine
iliştirilmiş kağıdı gördü ve açtı.Kağıdın üzerinde tek bir kelime
yazıyordu.Bir kelimeden ziyade bir isim;Gabriel.Gabriel'in kim olduğunu
düşündü."
Ben olmalıyım"diye geçirdi içinden.Çöp
konteynerının yanında kafasını toparladıktan sonra elini boynuna attı
ve boynundaki ısırık izlerini fark etti.Neler olduğuyla ilgili zihnini
yokladı fakat hiçbir şey yoktu zihninde.Hafızası bomboştu.Yerdeki kırık
ayna parçasını aldı ve yüzüne baktı.Kendini yeni doğmuş gibi
hissediyordu.
Ya da yeni ölmüş.Çünkü yüzü tıpkı bir ölününki gibi
bembeyaz,bakışları ise bir ölünün bakışları gibi soğuktu.Birden
vücudunun yanmaya başladığını hissetti.Gökyüzü aydınlanıyordu ve güneş
doğmak üzereydi.Güneşin ilk ışığının yüzüne vurmasıyla acı içinde
kıvrandı ve gördüğü ilk kapıdan kendisini içeri attı Gabriel.Biraz
ilerledikten sonra karşısına çıkan kapıyı açtı.İçinde bir çalışma
masası,bir kaç sandalye ve bir yatağın olduğu kötü dizayn edilmiş bir
odada buldu kendini.Girdiği evde kimsenin olmadığından emin olunca
kendisini banyoya attı ve aynaya baktığında yüzünün
yanıklar içinde olduğunu gördü.Fakat yüzü yavaş yavaş iyileşiyordu.Gördüklerine
inanamayan Gabriel kapı kilidine sokulan anahtarın sesiyle irkildi.Tam o
anda başındaki ağrı yüzünden kıvranymaya başladı genç Gabriel.Evin
sahibi olan kadın banyodan gelen sesleri duyunca elindeki eşyaları
bıraktı ve hemen banyoya koştu.Kadın kapıyı açtığında Gabriel'in ölü ve
baştan çıkarıcı bakışlarıyla karşılaştı.Kıpırdamadan öylece Gabriel'in
gözlerinin içine baktı.Kadın sanki o gözlerin içinde kaybolmuş
gibiyidi.Gabriel,kadın onun gözlerine bakakalmışken içinde büyük bir
açlık hissetti.Yavaş yavaş kontrolden çıkan Gabriel,alt ve üst
damağından çıkan 2'şer dişi hissetti.Artık kadının kalp atışının ve
vücudundaki tüm kan akışının sesini duyabiliyordu.Gabriel Kadını iki
omzundan yakaladı.Kadın Gabriel'in gözlerinin derinliklerinde çoktan
bilincini yitirmişti bile.Gabriel kadının müthiş kokusuyla kendisini
kaybetti ve kadını sıkıca kavrayıp bembeyaz tenine 2 sivri dişini
batırdı.Açtığı deliklerden akan sıcacık kan Gabriel'in ağzına
doldu.Kadındaki tüm kan kuruyuncaya kadar durmadı Gabriel.Daha sonra
Gabriel kadının solmuş bedenini soğuk mermerin üstüne bıraktı ve ağzını
sildi.Gabriel yaşadığı müthiş tokluk hissiyle beraber büyük bir korkuda
hissetti.Kendisinin ne olduğu sorusuna bir cevap getiremiyordu.Daha
sonra cevap kapıyı açan 2.ci kişinin çığlığından geldi."
Vampir".Gabriel bu sefer içinde büyük bir öfke
hissetti ve çığlık atan diğer kadını boynundan yakaladı.Gabriel'in
elinde ceylan gibi kıvranan kadın saniyeler içinde can verdi.Orada daha
fazla kalamayacağını anlayan Gabriel dışarı çıkmak için yöneldiğinde
güneşin yakıcılığını hatırladı ve 2 cesedi öylece orada bırakarak evin
bodrum katına doğru yöneldi.İçindeki öfke ve korku hissiyle beraber hiçbir
şeyin artık eskisi gibi olmayacağı düşüncesi geçti aklından.Haklıydı
da.Nasıl olduğunu hatırlamasada artık oda Karanlığın
Çocukları'ndandı.Yere,dizlerinin üstüne çöktü ve duvara yaslandı.Artık
aklında sadece tek bir kelime dolaşıyordu.Sadece kadının çığlık çığlığa
haykırdı o kelime.
VAMPİR...