Vampir Akademisi RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Vampirlerin Yetiştirildiği, Harika ve Büyüleyici Bir Okul
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hapis ve mezarlık .

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Amy Lying

Amy Lying


Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 24/06/10
Yaş : 29

Rol Puanı
Ro Gücü:
Hapis ve mezarlık .  Left_bar_bleue60/100Hapis ve mezarlık .  Empty_bar_bleue  (60/100)

Hapis ve mezarlık .  Empty
MesajKonu: Hapis ve mezarlık .    Hapis ve mezarlık .  I_icon_minitimePerş. Haz. 24, 2010 6:03 pm

İstemsizce ağlamak sorun değildi ama
güçsüzlüğüm için kendimden nefret ediyordum . Bu oda çok küçüktü ve
dardı. Kenarda bir tualet bir sandalyeden başka hiçbirşey olmayan odayı
gözlerimle taradım . Gözlerimle taramak bile beni yoruyordu. Onu
yenemediğime inanamıyordum ,ben güçsüz olamazdım . Ama daha bitmemişti
.
Nasıl olduğunu anlamasamda ayağa kalktım . Sarı
buklelerimden kan damlıyordu . Ellerimi sinirden duvara vurmaya başladım
hem ağlıyor hemde ellerimi kanatıyordum . Minik zindanımın
penceresinden dışarı baktım . Ay o kadar güzeldi ki bembeyaz.. Bazen
şüphe etsemde iyi bir insan olduğumu biliyordum . Bu lanet fikir iyi
iyiliğe girmesende Erisi öldürmeden rahatlamıycaktım . ''Gel de benimle
tekrar dövüş korkak.!'' diye bağırdım kapıya doğru. Zindan çok
karanlıktı ama etrafı az buz seçebilyordum . .Buraya daha önce
başkalarını da hapsetmişlerdi ki duvarda çizikler vardı . Zaman sayma
çizikleri , kim bilir burda ne kadar tıkılıclaktım ..? Sonra kapı
aralandı . Işık gözümü acıtmıştı .Demek ki bayıldığımı da sayarsak
neredeyse bir gündür burdaydım .

Sonunda
asil ailemi doğumgünümde öldüren pis striogiyi bulmuştum . Ama ona tek
başıma gelmenin nasıl bir gerizalılık olduğunu hesap etmemiştim. O bir
ölüydü ve aynı zamanda bir grubu vardı . Onlarla başa çıkamazdım . Ben
sadece güçsüz bi yeniyetmeydim . Kendimi ne sanmıştım ki?
Kapıdan
içeri bir gardiyan girdi ona doğru atıldım ve suratına bir yumruk
savurdum .Ama o dikenli eldivenini mideme geçirdi ve yere yığıldım acım
dayanılmazdı. Seni efendiye götürmeden ölmesen iyidir dedi. Onu oracıkta
öldürmek istiyordum ama parmağımı bile kıpırdatamıyordum.Sonra o anki
nefretimle gücümü topladım . ve ayağına yapıştım . Bu seferde yüzüme
tekme yedim . Çok kötü bi şekilde ağzımdan ve burnumdan kanlar çıkmaya
başladı . Çığlık atmıştım ama artık kendimi kontrol edemiyordum .

Tekrar bayılmışım .Artık umudum kalmamıştı . Herşey
bitmişti . Şimdi o striogi tarafından öldürülüp bu boş çabamın sonucunu
çekicektim . Ama ya sevdiklerim , Onlara nolucaktı ki ? Onları özlerdim .
Tabi öteki yaşam varsa bizim gibiler için. . Uyandığımda strioginin
önüne yeni getiriliyordum. . Siyah bir tabanı vardı .Duvarlar griydiler
ama örümcek ağları ve duvarlara asılmış iskeletlerden duvarın desenini
seçemiyordum . Salak bir tahta oturuyordu. O an iyileşmiş olmak ve
sırtlan sırıtışını yoketmek için çok şey verirdim .

-Ee planın pek başarılı gitmedi Amy, buraya tek gelicek
kadar salakmıydın ? dedi .
-Sen bu kadar çirkin olucak kadar naptın ?
diye cevap verdim . Nerdeyse ölüyken bile insanlara laf
yapıştırabiliyordum ne kadar yetenekliydim .
-Bana bak zayıf moroi
öldürme öncesi eğlencemi bölme.Seni işkenceyle öldürmemi istemiyorsan
kapa çeneni ve beni dinle ..! Annenle babanı öldürdüm çünkü ,ben senin
gibi bir moroiydim ama biz kraliyet ailesi olduğumuz için başta tek kişi
vardı . Değişme zamanı geldiğinde babanla bunun için kavga ettik ve ben
babana yenildim . Başa o geçti ''

Ne
kadar yarı baygın olsamda bu strioginin gözlerinde hüznü görebilmiştim.
-Tek
isteğimi elimden alınca sevgili baban , Bende kötülüğe teslim oldum
.İstekle bir çok insan öldürdüm . Bunu duvarlarımdan anlamışsındır
sanırım (muzipçe gülümsedi) ve sonra çirkin bir striogiye dönüştüm .
Sonra baban bir de sevdiğim kadınla evlenince onlara işkence ederek
ormanda öldürdüm . Şimdi neden çirkinim anladın mı .?
Ben bi KATİLİM .! BİNLERCE KİŞİYİ İSTEYEREK VE
GÜLEREK ÖLDÜRDÜM !!!!!!

Konuşmak
için ağzımı açıyordum ama kelimeler çıkmıyordu . Onu anlıyordum . Bnde
kraliyet ailesinde prensesmiş gibi dawranan kardeşim yüzünden hep
eziliyordum . Ama bu annemi ve babamı öldürmesi suçunu hiç mi hiç
azaltmıyordu.

-Sen kıskançlık yüzünden
deliye dönmüş bi manyağin tekisin . Bunu yapmaya hakkın yoktu . Babamı
kıskanıyordun çünkü senden üstündü . Sen onunla boy ölçüşemezdin .Şuan
hayata dönse korkudan karşısına bile çıkamazsın seni korkak!

Dünyada hiç böyle bir nefret görmemiştim . Hızla yanıma
geldi ve :

-Kapa çeneni seni alçak !
dedikten sonra beni tekmelemeye başladı . Yumrukları üst üste atıyor ve
kız olmam hiçbirşey değiştirmiyordu . Sonunda yere yatıp kan kustuğumu
görünce arkasını döndü ve odadan dışarı çıktı. Herşey kararmıştı .
Gardiyanlar bile peşinden gitti çünkü artık kimsede kurtulmam için bi
ihtimal kalmamıştı. Gözlerim kapandı annemi düşündüm. Beraber her
haftasonu piknikteyken tüm suratıma bulaştırdığın nutellayı gülerek
silişini ..Babamın beni futbolda yenmesiyle ona kızıp küstüğümü ve
gülerek yanıma geldiğinde ona trip atışımı.. Onları çok özlüyordum. Ama
yanlarına gidiyorum . Sonunda onların yanında olucam . Bu yüzden
gülümseyerek ölücem...



Sanırım
öldüm ama burası pek de cennete benzemiyor doğrusu. Tabi cennet garantim
de yok .. Gözlerimi araladım ve etrafa baktım . Birisinin kucağındaydım
. O..
O benim müthiş Dhampir koruyucum Samdi . Benim için gelmilşti
kim bilir kaç striogiyle karşılaşmıştı ama benim için göze almıştı .
O
BENİ ÖLÜMDEN KURTARMIŞTI ..

Ağzımı açtım ve dudaklarımdan
şu sözler döküldü :
-Koruyucu Sam , Sen bu dünyadaki en cesur, en
onurlu ve en mükemmel dhampirsin .Sana sahip olmak seninle tanışmaktan
sonra başıma gelen en güzel şey .. diyerek gülümsedim ....



Devamı

Mezarlıktaydım . Etraf sisli ve buğuluydu. Mezarlığın
demir kapısında kırmızı harflerle '' Bu mezarlıkta huysuz ruhlar
yatmaktadır . Ölümünüz yakındır .'' yazıyordu. Ancak benim gibi bir mal
buraya girebilirdi. Ama bu korkunç mezarlığa istemsizce giriyordum.
İçeri girerkenki ilk adımımda ürperdim. Şuan akademideki güven dolu
yatağımda olmayı isterdim. Güven.. Bu keliimeyi çok az şey için
söyleyebilirdim. Ailemin ölümünden sonra güven duygusunu kaybetmiş bir
mazoşist sinir topundan başka birşey değildim. İnsanlara güven için
zaman ve dürüstlük lazımdı. Ama ben insanları bunu kanıtlamak için
insanlara hiç zaman vermemiştim.

Bu düşüncelerden silkinerek kurtulup bir adım daha attım.
Mezarlıkta gereğinden fazla mezar vardı ve hepsi yeterince
ürperticiydi.%100 korkuyla mezarlıkta istemsizce bir adım daha attım.
Burada kendi mezarım olduğunu düşündüm .
''Amy
Lying.. Onu övücek kimse olmadığı için yorum yokk .. ''
Tamam bu bi mezar taşı için garipti ama olmycak bir şey
değildi . Bu korkulu fikirden silkinip mezarlara dikkatimi yönelttim.

İleride boş bir mezar vardı. Yanına
gittim . Mezar bana fazla derin gelmişti. Ama ben bu konuda pek bilgili
değildim . Dikkatli bir şekilde aşağı baktım çünkü anladığıma göre yeni
yağmur yağmıştı bu şekilde toprak çok kaygandı ve gelecekteki mezarıma
şimdiden düşmek istemezdim. Mezarın dibinde ince uzun bir kadın vardı.
Bir ölüye göre hoş bir kadındı . Hastanede ölmüştü ki üzerinde hastane
kıyafeti vardı .Ama ölmek için fazla genç gibiydi .Sonra yüzünü
inceledim .
Ağzından ve
gözlerinden karıncalar toprağa doğru yol alıyordu.
Kusmamak ve
çığlık atmamak için kendimi zor tutarak oradan hızlı bir şekilde kaçtım.

Biraz ilerledikten
sonra ince bir miyavlama gördüm. Yanıma mezara sürterek minik bir siyam
geldi. Gerçekten bir deri bir kemikti. Çantamdan bir çörek çıkardım ve
ona uzattım . İyiki şekeri azaltıyordum ve sade çörek almıştım . Bu
şekilde kediye zararlı olmıycaktı.Bana minnettar bir şekilde baktı ve
bende ona gülümsedim. Sonra büyük bir hevesle çöreğini yemeye başladı ve
bende yanından uzaklaştım.

Sonra etraftaki ağaçları inceledim. Vay canına neredeyse
400 yıllık olanlar bile vardı.Ve bitanesi .
.. Aman
Tanrım ! Ağaca küçücük bir çocuk asılmıştı. Daha minnicikti zayıf ve
çaresiz suratı bende ağlama hissi uyandırdı. Belki müthiş bir hayatı
olucaktı. Ama o burdaydı . Hemde kendi mezarında bile değil. Ağzındaki
taze kanı gördüm.
Demek ki olay yeni olmuştu.
O an kanını emmeyi çok istedim . Farkında olmadan yanına
gittim .Boynuna dişlerimi yaklaştırdım . Dişlerim tenini kesip kanın
tadını alınca ürperdim. 10saniye sonra durdum .Ne yaptığımın farkına
vardım. Ben düzgün ve sadece gerektiğinde kan içen bir moroi olmak
istiyordum. Bunu yapmam çok yanlıştı. Utançla yoluma devam ettim.

Birkaç adımdan sonra etraftaki
mezarlara dikkatimi verdim .Yarısı kırık bir mezar vardı. Üstünde
''Tom D. Ly. '' Yazıyordu.
Kırık kısım yüzünden devamını okuyamadım. Altında ise
'' Bu kişiyi tanıyor olsaydınız şu an bu mezarda olması
sizi rahatlatırdı ''
yazıyordu. Bi kişi bu
kadar nefret edilcek ne yapabilirdi ki ? Bence her insanın içinde çok az
da olsa iyilik vardı ve bu adam belkide yanlış tanınmıştı. Ama bu beni
ilgilendirmezdi.


İlerlemek için tam ayağımı kaldırıyordum ki ensemde bir nefes hissettim
ve zaman durdu. Yutkunarak arkamı döndüm. Kimse yoktu. Sanırım yine
hayal görüyorum diyip yoluma devam ettim .İki adımdan sonra sırtıma
bişey atlayıp beni yere serdi. O anın şokuyla zor bir şekilde ayağa
kalktım.Karşımda annemi ve babamı öldüren striogi vardı. Sam'in beni
elinden kurtarmasından sonra onu hiç görmemiştim. O:

- Demek mezarımı ziyarete geldin..!
- TOm .D. Ly.. Lying..! Demek aynı soyadı taşıyoruz
kusmak istiyorum.

Küstahça güldü.
-Bu sefer hiç bir dhampir sana yardım edemez. Artık
kurtulamıycaksın

- Evet edemez .
Çünkü seni kendi ellerimle öldüreceğim.


-Hadi bakalım .

Üstüme
atladı ve beni yumruklamaya başladı. Ama ona fırsat vermeden iki
ayağımla göbeğine tekme attım.Acıyla geri fırladı ve sendeleyerek ayağa
kalktığında elinde bi hançer vardı. Üstüme atıldı. O an elimde hiç bir
şey olmadığı için mezarlar arasında koşmaya başladım . Ama ayaklarımdan
tutup beni yere yapıştırdı. Öne döndüm.Dizlerim müthiş derecede
kanıyordu. Ama umrumda bile olmadı çünkü tek amacı beni öldürmekti.
Hançeri kalbime tutarak üstüme eğildi ve gözlerindeki nefreti gördüm.
Yana yuvarlanarak son gücümle ayağa kalkıp tekrar kaçmaya başladım . Ona
biraz fark attıktan sonra ormana girip bi mezarın arkasına saklandım .
Dizlerimdeki ve yüzümdeki kanamayı durdurmak için çantamdan mendil
çıkardım .Az da olsa kanamayı bir şekilde azalttım.Mendili yanıma
koydum. Sonra ağlamaya başladım.Yere yığıldım . Bayılmak üzereydim.
Sonra ayak sesleri duydum. Ayağa kalkmak istedim ama tekrar yere
yapıştım .Çıkan sesle yerimi buldu. Hiç umut kalmamıştı. Başıma geldi .
Hançeri havaya kaldırıp:
- Ailene selam söylee..! dedi.

Hançeri hızlıca indirirken Çığlık attım ve gözlerimi kapadım .

Yatakta hızlıca
doğruldum . Ter içindeydim. '' Sadece bir rüya Amy.. '' diye fısıldadım
kendime. Derin bir nefes aldım ve ellerimi dizlerimde birleştirip cenin
pozisyonu aldım . Sonra dizlerime baktım
.Kanıyordu....
Komidine döndüm. Üstünde
kandan kırmızı olmuş bir mendil vardı.
Yüzüme
dokundum ..
Şişliklerle doluydu. Bayıldım..
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Hapis ve mezarlık .
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Vampir Akademisi RPG :: Başlangıç :: RPG Alanı :: Güç Belirleme-
Buraya geçin: