Vampir Akademisi RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Vampirlerin Yetiştirildiği, Harika ve Büyüleyici Bir Okul
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Mithra Blake

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Mithra Blake




Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 01/04/10
Yaş : 31
Nerden : Bursaaağ

Rol Puanı
Ro Gücü:
Mithra Blake Left_bar_bleue97/100Mithra Blake Empty_bar_bleue  (97/100)

Mithra Blake Empty
MesajKonu: Mithra Blake   Mithra Blake I_icon_minitimePerş. Nis. 01, 2010 9:41 pm

Yağmur. Bereketin ve umudun gözyaşları. Belki de kaçış, belki umut, belki de sadece hoşluk demekti bu damlalar. Ancak gecenin sonsuz karanlığı ve ürkütücü sessizliğe başa çıkmayan çalışan Radella için sadece biraz daha soğuk demekti. Şafağın kızıl kubbesinde uyanıp, pek çok karmaşık işle alakadar olduktan sonra, ayın süzgün ışıklarında tek başına kalmak, ruhunun incecik boğazına dolanan belalı ve kalın bir zincirden başka ne demekti ki? Siyah, ayak bileklerine kadar uzanan pek de sıcak tutmayan cübbesine biraz daha sarınarak, kimsenin geçmeye cesaret edemeyeceği sokaklardan geçti. Yer yer bozulmuş taş kaldırımlarda, kırmızı ve yüksek ökçeli ayakkabılarının izin verdiği ölçüde dengeli bir şekilde ilerlemeye çalışırken, aslında bu sıkıntının binde birini bile çekmek zorunda olmadığının farkındaydı. İstediği zaman, dudaklarının arasından dökülecek birkaç kelime ile istediği yere anında, istediği yere zahmetsizce ulaşabilirdi. Lakin genç kadın hiçbir zaman bu konuda kolaya kaçmamıştı. Ona göre yürümek, bir çeşit kendi kendini tedaviydi. Amaç güderek yahut gütmeyerek bir yere varmak için çabalarken, hiçbir şey düşünemezdi insan. Sadece gitmek istenilen yer ve yaya vardır. Hızlı adımlara iştirak eden o çabalama, ruhtaki bütün sorunları bir kenara itme sebebiydi. Radella bunu yıllar önce keşfetmişti. Anneannesi Cordithia'nın malikanesindeyken, karşılaştığı her sıkıntı verici hadisede bunu yapardı. O zamanlardan kalan alışkanlığı, şimdi bağımlısı olduğu bir tedavi yöntemi olmuştu. Yağmurda ıslansa da, soğuktan titrese de ruhu bunu belki bir parça hissedebiliyordu, o kadar. Cübbesinin pelerininden içeri su girdiğini fark ettiğinde , ince parmaklarını cübbesini kapişonuna götürdü ve tamamen çekip çıkardı. Nasıl olsa ıslanmıyor muydu? Genç kadın serin damlalarla adeta yıkanırken, bu huzurlu anlar bir anda yok oldu. Önüne geldiği kapı, yolculuğunun bittiğinin işaretiydi. Obsidyen taşından yapılmış topuzu - harika bir İssoria işi - sola çevirdi ve içeri girdi. Bu kadın güvenlik nedir bilmiyordu, diye düşünürdü evine gelenler ancak kim bilecekti ki, Radella'nın izi sürülemeyen bir kara büyüyü bütün evin güvenliğinden sorumlu kıldığını? Yüzünde çarpık bir gülümseme ile içeri girdiğinde, şömineden gelen yumuşak bir sıcaklık, neredeyse buz tutmuş teninde tatlı bir sıcaklığın dalgalanmasına vesile olmuştu. Topuklu ayakkabılarının hoş tıkırtıları ile odaları gezmeye başladı. Kardeşine asla direkt olarak seslenmezdi. Nedense, onu el yordamıyla bulmak daha çok hoşuna gidiyordu. Ama bir terslik vardı; bu gece dışarıda olmayacağını söyleyen İssoria evde değildi. Kalbinde hafif bir merak dolaşmaya başlarken, onun kocaman bir kadın olduğunu aklına getirdi. Ona bir şey olmazdı. Hem şu an onu düşünmeyi de pek istemiyordu. Salondaki zümrüt yeşili kadife kumaşla kaplanmış ve ufak yeşim taşlarıyla süslenmiş kanepeye uzanırken, tek düşündüğü şey ne kadar yorgun olduğuydu...

"Uyan benim sevgili kızım! Kardeşin ezeli karanlığın diyarına yolculuk ederken sana uyumak düşmez. Git ve onu bul, ruhunun küllere karışmasına izin verme. " Radella'nın yeşil gözleri korkuyla açıldı. Sol eli, hızla atan kalbini sakinleştirmek istercesine göğsüne kapanmıştı. Rüyasında O'nu görmüştü. Muhteşemler Muhteşemi Ceres'i. Kanın ve geleceğin hülyalarının Tanrıçası, kadim rahibesi olduğuna yemin ettiği Tanrıça! Bir şeyler oluyordu. Evet, kesinlikle bir şeyler oluyordu. Bacaklarını yere sarkıtırken, kendini toparlamak adına kendine bir iki saniye avans tanıdı. Bu sırada firuze renkli gözleri, nerede olduğunu anlamaya çalışan genç kadına yardım ediyordu. Salonda uyuyakalmıştı. Şöminenin ateşi sönmüş, geriye sadece bir yığın kül kalmıştı. Zihni hala gördüğü rüyanın etkisindeydi. Ayakkabılarını hemen ayağına geçirerek son bir defa bütün odasını dolaştı. Yoktu. Gelmemişti. Kalbinin gürültüsü dışında hiçbir şey duyamıyordu. Birden aklına, sadece saygıdan dolayı girme izni olsa da girmediği tek yer geldi. Çalışma odası. Bir karayel edasıyla odanın önüne geldiğinde, hala kararsızdı. Yapsa mıydı? Kardeşinin mahremiyetiydi sonuçta. Ancak Ceres gözünü fazlasıyla korkutmuştu. Hala üzerinde olan cübbesinin iç cebinden çıkardığı asası ile sessizce, uzun bir büyü mırıldandı. Kardeşinin kapısını basit bir kilit açma büyüsü açamazdı ne de olsa. Her zaman düzenli olduğunu bildiği odaya ilk defa girdiği için biraz bocalasa da, düzeni bozan o tek şey hemen dikkatini çekmişti. Bir kağıt... Hemencecik kağıdı eline alıp incelerken, bilmeyen biri için bu çok sıradan bir çizim eskizi olabilirdi. Hafifçe karalanmış, biraz da buruşmuş olan kağıtta bir kilise vardı ve Radella'dan daha iyi kimse bilemezdi burayı. Anneannesi ona İsa'yı ve Hristiyanlığı anlatırken onu buraya sürüklemişti. San Pietro Kilisesi... Karanlık ruhların, kanla sıvadığı mabed... Radella bu resim karşısında, bir an için bütün soğukkanlılığını kaybedecekken hemen kendini toparladı. Çok geç kalmadan...

Bir ya da bir buçuk saat sonra, Radella karanlığın arasında bile içinde barındırdığı ruhların etkisiyle aydınlanan mabedin önüne gelmişti. Klasik barok tarzının iç sıkıcı hatları ile Orta Çağ'ın bütün özelliklerini amiyane tabir ile kusan binanın önüne geldiğinde, genç kadın üzerindeki vişne çürüğü, kapişonunun uçlarına minik kuvars taşlar yerleştirilmiş ve kesinlikle daha kalın cübbesinin cebinde tuttuğu ellerini dışarı çıkardı. Buraya sık sık gelmesinin avantajlarını sonuna kadar kullanmak zorundaydı. Bu kilise günün yirmi dört saati Tanrı dostlarına açık tutulmazdı. Yakın Çağ'da olsalar da Orta Çağ zihniyetini sonuna dek yaşatan Vatikan'dan sonra tek yer burasıydı. Kilise ulaşılmaz olmalıydı, halk ona uzanmaya çalışmalıydı. Tabi bu durum Radella'yı zerre kadar ilgilendirmiyordu. Çok eskilerden kalan ve şu an sadece başrahibin bilebileceği gizli bir geçitten içeri süzülürken, kalibi saran heyecanı yenmeye çalışıyordu. Radella kardeşine benzemezdi, o her zaman sakin ve aklı başında durmayı başarmıştı. Birkaç dakika içinde eskisi kadar sakinleşirken, bir yandan da İssoria'nın neden burada olduğunu çok merak ediyordu. Amacı ne olabilirdi? Burada olabilecek şeyleri aklına bile getirmekten korkuyordu. Birkaç sadece birkaç saniye sonra, dizlerinin bağı çözüldüğünde ne olabileceğini kati olarak anlamıştı. Lanet... Burada olan şey kesinlikle bir lanetti. Genç kadın zorlukla ayağa kalkarken, dudakları kıpır kıpırdı. "Ceres Anam, beni kardeşime ulaştır. Ezeli karanlığın ruhuna ulaşmak üzere, biliyorum. Ona zarar gelmesine izin verme. " Genç kadın kendinde bulduğu son güçle yürümeye başladı ve karanlıkta, kalın bir perdenin örttüğü bir yer gördü. Burayı daha önce görmemişti. İçinden bir ses oraya gitmesini isterken, o da bu isteğe uydu. Zaman bir yerden sonra akmamaya başlamıştı sanki. Karanlık bir girdabın uğultusu çınlıyordu kulağında. Zorlukla perdeyi kaldırdığında İssoria duvara dayanmıştı ve biraz kurmaya çabalıyordu. Son bir güçle dudaklarından dökülen tek kelime. "İssoria."

* Mozilla Firefox üzerinden eklediğim için satırlarda yanlışlıklar görülebilir, elimden geldiğince düzelttim ; kusura bakmayın.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Ksenia Johanssen
Moroi Prensesi
Moroi Prensesi
Ksenia Johanssen


Gardiyanı|Moroisi : Ryan. My guardian.
Rp Yaşı : 19.
Mesaj Sayısı : 108
Kayıt tarihi : 24/09/09

Rol Puanı
Ro Gücü:
Mithra Blake Left_bar_bleue100/100Mithra Blake Empty_bar_bleue  (100/100)

Mithra Blake Empty
MesajKonu: Geri: Mithra Blake   Mithra Blake I_icon_minitimeSalı Nis. 27, 2010 11:10 am

Puanınız; 97.

İyi rp'ler dileriz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Mithra Blake
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Vampir Akademisi RPG :: Başlangıç :: RPG Alanı :: Güç Belirleme-
Buraya geçin: