Tamamen kendi yazdığım bi hikayedir.
Yataktan kalktığımda başımda sanki bir ton ağırlık varmış gibi hissediyordum ve vücudumda aynı şekildeydi sanki.Lavaboya gitmek için ayaklandım.Bu arada ensemi kaşımak için elimi attığımda ensemde bi şişlik olduğunu farkettim.Bu sivilceler peşimi hiçbir zaman bırakmayacaktı sanırım.Lavaboya gidip aynaya baktığımda karşımdakinin ben olduğuna inanamadım.Yüzümü hiç bu kadar solgun görmemiştim.Kendime gelmek için hemen gördüğüm elime gelen ilk giysileri üstüme geçirip dışarı çıktım.Ne giydiğime bile bakmadım.
Düzensiz bir uykuya aynı zamanda düzensiz bir yaşama sahiptim.Neredeyse ayda bir iş değiştiriyordum.
Dışarı çıktığımda tek bir insan bile yoktu.Sadece havlayan bir kaç köpek sesi duyuluyordu.Ayaklarımın beni götürdüğü yere gidiyordum,tek istediğim biraz kendime gelmekti.Biraz daha yürüdükten sonra arkamdan topuklu ayakkabı sesleri gelmeye başladı.Bunun topuklu ayakkabı olduğunu anlamak çok kolaydı,çünkü gecenin bu sessizliğinde o kadar sesi başka ayakkabı çıkaramazdı.Ayak sesleri gittikçe yakınlaşıyordu,sanki birinden kaçıyormuş gibi..
Aniden birisi kolumu sıkıca kavradı.Sanki intikam alırmış gibi sıkı tutuyordu.Kim olduğuna baktığımda sanki barbie bebeklere benzeyen bi kız vardı.Bi kız olduğuna aldırmadan onunla konuştum.
''Ellerini üstümden çek yoksa o manikürlü ellerine yazık olucak!''
Kız yarı masum yarı yalvarır şekilde ama içinde biraz asilik barındıran bir bakış attı.
'' Eğer daha hızlı olmazsan ikimizde burada öleceğiz''
Sesi göründüğünden daha sert çıkıyordu.Üstünde sporcuların giydiği beyaz bi atlet ve altında kısa bi pantolon vardı.Ama o topukluları çok iyi kullandığı belliydi.Başka biri olsa eminim o topuklularla o kadar hızlı yürüyemezdi.
''Eğer amacın beni soymaksa hayal kırıklığına uğrayacaksın.Çünkü hint fakirleri bile benden daha zengindir.''
Kız hiçbir cevap vermedi.Tam elini tutmuş üstümden atıcaktım ki başka ayak sesleri daha araya karıştı.Arkama baktığımda pek birşey göremedim ama belli belirsiz bir adam olduğunu seçebiliyordum.
Kız kolumu iyice tutup hızlı tempolarla koşmaya başladı.Neden ona eşlik edip koştuğumu bilmiyordum ama içimden bir ses ona uymam gerektiğini söylüyordu.Üstümde bu kadar halsizlik varken koşmakta zorlanıyordum.Arkamızdaki ayak sesleri sanki daha yakınlaşmaya başladı.Kızın temposu daha yükseldi.Koşarken yanımdan geçenlerin çok hızlı geçtiğini farkettim.Bu kadar hızlı koşabildiğimi bilmiyordum.Bir süre daha koştuktan sonra kızın beni kendi evime götürdüğünü farkettim.Arkamdan belli belirsiz fısıltılar geliyordu.Kızın suratına baktığımda dehşete kapılmış gibiydi ama fısıldayan o değildi.Gözlerini sıkıca kapadığını gördüm ve ben gözümü açıp kapadığımda evimdeydim.O kızda odamdaydı.Neler olup bittiğini anlayamadan kendimi yere attım.Nefes nefese kalmıştım,hayatımda hiç bu kadar ızlı koştuğumu hatırlamıyordum.
''Bana neler olduğunu açıkla yoksa aklımı kaçıracağım! Sende kimsin?''
Sesim nefes alıp vermelerin arasında zorlukla çıkıyordu ve bağırmaya çalışıyordum.Kıza baktığımda yüzü sadece dehşet içindeydi ama nefes alıp vermesi normaldi.
'' Aman Tanrım! Bizi az daha yakalıyordu!!''
''Bana kim olduğunu,bizi neden kovaladığını ve eve nasıl girdiğimizi açıklayacak mısın ?''
Kız biraz sakinleşmeye çalışarak konuşmaya başladı.Ayakta öylece duruyordu.
''Adım Leina.Bizi kovalayan ucube ise Zankan.Seni bir an önce burdan çıkarmalıyız hadi bir an önce kalk! ''
''Hey,hey,hey! Ne saçmalıyorsun sen..Zankan'da kim,bizi niye kovalıyor?''
''Zankan yaşayan insanların kemikleriyle beslenen ama tamamiyle vampir özelliklerine sahip bir ucube.Ensendeki yara izi onun eseri.Dün gece yanına uğradı ve seni yemek istedi.Seni son anda ben kurtardım.''
Sani bir korku romanı içerisinde gibiydim.Kemiklerle beslenen bir vampir var ve beni yemek istiyor.
''Bir bu eksikti! Peki o topuklularla o kadar hızı koşmanı ve aniden odamda belirmemizi nasıl açıklayacaksın?''
''Ben PsiVampirim..Bütün psişik güçleri rahatlıkla kullanabilirim.Levitasyon,telekinezi,telepati,ışınlanma,astral seyahat,gelecek resmetme...Aklına hangisi gelirse''
Bu kadar heyecan bir günde bana fazla gelmişti.Yere uzandım ve bunun bir kabus olup birazdan uyanacağımı hayal ettim.Rahatlamaya çalışıyordum.
Aniden Leina beni kolumdan tutup havaya kaldırdı.Tamda kabustan çıkmak üzereydim.
''Acele etmeliyiz bizi burda tekrar bulabilir''
''Ondan daha kurtulamadık mı!''
''Ölümden kaçmanın o kadar basit olduğunu mu zannediyorsun.''
Biraz ağır konuşmuştu.Yanıma hiçbirşey almadan onu takip ettim.Odamın kapısını kapattım.Tam arkamı dönmüş koridorda ilerliyorken odamın bütün camlarının kırıldığını duydum.Leina tekrar kolumdan tutup olabildiği gücüyle koşmaya başladı.Neden sürekli kolumu tutuyordu ki.Bir tür enerji alışverişiydi sanırım.Tekrar koşmaya başlamıştık.Odamın kapısının çok güçlü bir sesle kırıldığını duydum.Arkamı dönüp baktığımda birkaç saniyeliğinede olsa onun kim olduğunu görebildim.Eski Amerikan filmlerindeki gibi bir kovboy şapkası takmış,üstünde sanki biri pençeler atmış gibi gri bi tshirt vardı.Yüzünün şekli çok korkutucuydu.Bana kötü bi şekilde gülümserken dişlerinin grileşmiş fakat törpülenmiş gibi hepsinin çok sivri olduğunu gördüm.O dişlerin bedenime geçtiğini hayal bile edemiyordum.Leina yalvarırcasına bağırmaya başladı.
''Zenkan ! Adi ucube..Geldiğin yere git!''
Bunları söylerken sanki başına ağrı saplanmış gibi başını sıkıca tutuyordu.
Bu sırada Leina silah gibi birşey çıkarttı.Silahın içinde su kapsullerine benzer mermiler vardı.Silahı ateşlediğinde kulaklarımda çok şiddetli bir uğuldama başladı ve hiçbirşey duyamıyordum.Fakat gördüklerim bana yetiyordu.Ortalık adeta cehenneme dönmüştü heryer yıkılmıştı ve Zankan acı çeker gibiydi.En sonunda evden çıkabildiğimizi hissettim.
Leina beni olabildğince sıkı tutuyordu.Sanki elinden kayıp düşecekmişim gibi...
Zankan tekrar görünmüştü.Tekrar baktığımda sol ayağının koşarken zorlandığını gördüm.Sanırım bu bize biraz zaman kazandırırdı.Biraz daha koştuktan sonra kütüphane gibi bir yerde olduğumuzu farkettim.Sanırım tekrar şu ışınlanma olayını yaşamıştık.Güvende olduğumuzu anlar anlamaz olduğum yere çöktüm ve nefes alıp vermeye başladım.Bugün ölmezsem sanırım dahada ölmezdim.Leina birşeyler konuşuyordu fakat onu şimdilik duymamazlıktan geliyordum.Daha sonra ismimin geçtiğini duydum.
''Az önce ne dedin sen?''
''Zeus Manson dedim.Adın bu değil mi?''
''Bunu nerden biliyorsun.Bu adımı sadece annem ve babam bilir ve de toprağın altındaki kardeşim.''
''Sana PsiVampir olduğumu söylemiştim.Ayrıca bu ismini neden kullanmıyormuşsun.''
''Çünkü kardeşiminde ikinci adı Zeus'tu.Ona hep ''Yüceler yücesi,cesur Zeus'' derdim.Şimdi kendimde o cesurluğu göremiyorum.''
Bu kadar maceranın içinde kardeşimi hatırlayıp onu anmak içimde farklı bir duygu oluşturmuştu.
''Bunu duyduğuma üzüldüm.Bu arada Psişik bi gücün olduğunu biliyor muydun?''
''Bu zamana kadar ruhsal dünyayla ve böyle şeylerle hiç işim olmamıştı.Psişik güçte nerden çıktı şimdi?''
''Kolunu sürekli bu yüzden tutuyordum.Karşındakiyle temas ettiğinde onun güçlerini kullanabiliyorsun.''
Bu gerçekten şaşırtıcıydı.Bunu bu zamana kadar farketmemiştim.Aslında pek dikkat etmemişimdir.
''Peki Zankan'a dokunsam.Onunda güçlerini kullanabilir miyim?''
''Aslında evet kullanabilirsin ama elini çektiğin anda biter! Bence bu iyi bir fikir değil! ''
Hafifçe bana gülümsemişti.Gülümsemesinin çok sevimli olduğunu farkettim.
''Peki Zankan'la alıp veremediğin ne var!''
Tekrar suratı asılmıştı bu soruyu sorduğumda.
''Zankan ucubesi benim soyumdaki herkesi öldürdü,bir tek ben kaldım.Ona karşı en büyük zayıflığımız çok yakınımızdayken psişik güçlerimizi kullanamamak.''
''Peki ondan kurtulmanın bir yolu yok mu?''
''Bunun üstünde araştırma yapıyorum.Ama bana yardımcı olabilirsin sanırım.Çünkü senin gibi enerji çeken birine ihtiyacım var.''
Yine o tatlı gülümsemesiyle gülmüştü.
''Elimden ne gelirse yaparım..Hiçbirşey hayatımdan önemli değil sanırım.''
Bu kadar koşturmadan sonra uykumun geldiğini farkettim fakat Leina'da bie değişiklik yok gibiydi.
''Sanırım çok yoruldum.İzninle uyumak istiyorum.''
''İyi uykular yüceler yücesi,cesur Zeus Manson.Yakında daha çok uykuya ihtiyacın olacak.''
Yüceler yücesi Zeus...Bunu duymayalı çok uzun bir zaman olmuştu.Geçmişi ve yarın olacakları düşünürken çoktan uykuya dalmıştım...