Vampir Akademisi RPG
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


Vampirlerin Yetiştirildiği, Harika ve Büyüleyici Bir Okul
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Cléméntine Efia Cavalera

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Cléméntine Cavalera
3.Sınıf~Dhampir
3.Sınıf~Dhampir



Özel Yetenek : Yetenek Hırsızı
Mesaj Sayısı : 37
Kayıt tarihi : 12/09/09

Rol Puanı
Ro Gücü:
Cléméntine Efia Cavalera Left_bar_bleue75/100Cléméntine Efia Cavalera Empty_bar_bleue  (75/100)

Cléméntine Efia Cavalera Empty
MesajKonu: Cléméntine Efia Cavalera   Cléméntine Efia Cavalera I_icon_minitimeC.tesi Eyl. 12, 2009 1:23 pm

Hafif bir rüzgar ve ardından yine hafifçe yağmur taneleri bulutlardan ayrılıp yeryüzüne tüm pisliklerin,tüm kötülüklerin ve kan kokususun arasına düştü…
“Merlin aşkına bu yağmur taneleri budala falan mı?Eğer ben orada bulutların arasında gezinen bir damla olsaydım asla bu pis dünya’ya inmezdim!diye düşündü Cloe.Yada bulut olsaydım,asla sis olmazdım.Lanetli yer yüzüne inmezdim…”
"Cléméntine,yine daldın!”
“Hı…Ne…Evet arada oluyor.”
“Arada mı?Dalga mı geçiyorsun?Gözlerinin boş bakmadığı zamanlar için ‘arada’ sözcüğünü kullanırdım ben."
“Franny neden bana ters davrandığını sorabilir miyim ?”

Cevap yok.Her zamanki gibi,Francesca mantıklı bir cevap bulamayınca hep susardı.Canı sıkılınca da susardı.Sinirlenince de susardı.Üzgünken de susardı.Konuşurken bile uzun aralar verirdi,sözcükler arasında.İşin aslı Francesca hep susardı.
Yağmur biraz daha şiddetlenince,caddede yürüyen insanlar kaçışmaya başladı.Sanki gökten başlarına değdiği an kafatasını delip geçecek bir asit yağıyordu.Öylesine korkuyorlardı ki...Francesca hava soğuduğu için kahve içmeyi teklif etti.Hot Dog büfesi gibi bir seyyar tezgahta kahve satan bir adama yaklaştı.Tentenin üstünenden sarkıtılan kahve çeşitlerine bakarken çevresinde olup bitani unuturdu Franny.Karemelli mi almalıydı yoksa çikoltalı mı ?yada sadece normal kahve mi ? Sakarin mi koymalıydı şeker mi?Yoksa içmemeli miydi?
Francesca’yı kahve seçmeye çalıştığı küçük seyyar satıcıyla başbaşa bırakıp,hızlı adımlarla uzaklaştı.
Aklı karışıktı,olması gerektiği yerden çok uzakta…Eve gitmek için bir sürü küçük dükkanın tropikal ağaçların ve bisikletlerin fışkırdığı,her an önüne haylaz bir çocuğun kaykayla atlayabileceği Tweet Caddesinden geçmeliydi.Geçerken çiçekçiye,süpermarket sahibine,saçlarını para almadan yapan kuaföre,müzik marketteki Diana’ya ve yoldaki evsize selam vermek zorundaydı.Ayrıca Francesca'nın evi o caddde üzerindeydi.Annesi çıkıpta onu sorabilirdi ki pek icevapmak isteyeceği bir soru değildi.
Adı gibi sürekli cıvıldayan o yerden,başının üstünde şimşekler çakan bir karabulut taşırken geçme fikri ona pek hoş görünmedi.
Bunu yerine girişinde çöp kutuları duran,her seferinde yoğun idrar ve ter kokusuyla nefessiz kaldığı dar sokaktan geçmeye karar verdi.Sokağı görebiliyordu.Tepesi kemerli,çöplerden ve evsizlerin "evleri" yüzünden dar olan sokak fare deliği gibi küçücük kalmıştı.
"Belki oradan geçmesem iyi olur.Ya...Selam vermemek için öyle bir şeyi göze alabileceğimi sanmıyorum!"
Neden kendini dinlememişti ki ? Anne-babasının sözünü dinlememesi alışılagelmiş bir şeydi ama kendi düşüncelerine ilk defa baş kaldırmıştı.Ve "o" sokağa girdi.Adımı attığı anda caddedeki taşlardan çok daha koyu zemini gördü.Ardından korkmamak için aldığı derin nefesle beraber burnundan içeri elle tutulur derecede yoğun bir çöp kokusu,çürümüş balık ve...ayakları yumuşak bir şeye çarpınca durdu.Sıçan Ölüsü !Sıçrayarak üstünden geçti,midesi sağlamdı ve daha önce bir çok ölü hayvan görmüştü ama bu kadar kötü kokanını ilk defa görüyordu.Burasıyla ilgili bir sürü şehir efsaneyi vardı.Taa sabbath'lardan kalan vampirler buradan geçenleri avlarmış ama yakalanmamak için artık kedi,köpek ve iri sıçanlarla beslenirlerdi.Olduğu yerde çakıldı kaldı.Az önce sıçrayarak aştığı sıçanda oldukça...İRİYDİ!!
"Saçmalama Cléméntine!"
Tam o sırada sırtı ürperdi,kesik kesik bir tıslama duydu.Yere düşen bir kaç damlanın güzel tınısı ve metalik,ağır dehşetengiz bir koku...Okduğu yerde ilk önce durdu,sonra ardına bile bakmadan deli gibi koşmaya başladı.Garip bir şekilde huzur verici,kalın erken sesi duydu :
"Cléméntine!Korkma."
Kendini arkasına bakmaya zorunlu hissetti.O anda gözleri iki büyük kehanet küresi gibi açıldı.Hafif sarıya kayan gözleri dehşete kapıldığı zamanlardaki gibi zehir sarısına döndü.
"Zeus !"
Bu olamazdı.Bu herifi geçen yıl ZAY buradan sürmüştü.Ölümyiyenlere yardım ettiği ve bir vampir oldğuğ için bu güneşli adada işi olmadığına karar vermişlerdi.Öldürmemişlerdi çünkü ölümyiyenlere yardım ettiğine dair bir kanıtları yoktu.Ama ZAY mı yaptı yoksa sihir bakanlığı mı kimse bilmiyordu.Kendisinin gitmediği aşikardı fakat.
2 metre boyunca yapılı,kaslı bir vücudu vardı.Beline kadarm siyah düz saçları,kocaman bir burnu ve zencilerden geri kalır yanı olmayan renksiz dudakları vardı.Tipik bir emiciydi.Soluk dudakları belli belirsiz kıpırdadı.Üst dudağı titreyerek yukarı kalktı.Sivri köpek dişleri iyice seçilebiliyordu.Kaşları,saldırmaya hazırlanan her vampirde olduğu gibi kasılıp,kaşlarını arsına doğru kaydı ve arka tarafı şişti.Bir koşucu gibi pozisyon aldı.Tam atlayacaktı ki,
"Zeus dur ! Sana bulacağım.Söz veriyorum yenilerini getireceğim.Zaten beni ısırırsan seni kesin öldürürler!Bu kez affetmezler."
"Ölmezsin prenses.Sadece bana katılırsın!Bu iyiliğ yapabilirim."
iğrenç bir sırıtışla sözlerinin doğruluğunu kanıtladı.
"Ölürüm Zeus!Ben zaten vampirim.Yarı vampir.Öldürürsün beni!"
"Peki 1 hafta içinde yeni birini istiyorum."
"1 hafta olmaz."
İri yarı vampirin kaşları gevşemişti ki eski haline döndü:
"Sana bir hafta dedim pis melez."
"Zeus dinle.2 hafta sonra Hogwarts'ta olacağım.Oradan bulabilirim.O zamana kadar insan kanı getireceğim söz.Sonra insan,çocuk alacaksın."
Korkunç yaratık başıyla onaylayıp büyük bir çeviklikle oradan ayrıldı.Cloe,duvara yaslandı.Bir yandan titriyor bir yanda da kendi kendine gülüyordu:
"Aptalsın sen.Yenilerini mi asla.Yalnızca 11 yaşındasın bunu kaldıramazsın.Kahkaha atıp devam etti,Ne yapacağım ben.Ulu Merlin niye kabul ettim ki ben..."
Yavaşça ayağa kalkıp tweet caddesine çıktı.Küçük pembe panjurlu çiçekçiye,elinde maşayla kapıda duran karışık saçlı kuaföre,süpermarket'in orta yaş bunalımına girip badan yapmış gibi makyaj yapan sahibine selam verdi.Sonra arkadaşı olan evsize selam verip,2 çörek ve bir kutu bira verdi.

Rpye çok yeni başladım...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Desdemona Messier
Gardiyan | İnsan
Gardiyan | İnsan
Desdemona Messier


Rp Yaşı : 20
Mesaj Sayısı : 258
Kayıt tarihi : 27/08/09
Yaş : 30

Rol Puanı
Ro Gücü:
Cléméntine Efia Cavalera Left_bar_bleue100/100Cléméntine Efia Cavalera Empty_bar_bleue  (100/100)

Cléméntine Efia Cavalera Empty
MesajKonu: Geri: Cléméntine Efia Cavalera   Cléméntine Efia Cavalera I_icon_minitimeC.tesi Eyl. 12, 2009 1:29 pm

Kurgu ~ 20 Puan
Betimleme ~ 20 Puan
İmla Kurallarına Uygunluk ~ 15 Puan
Renklendirme
~ 6 Puan
Gerekli Uzunluk
~ 8 Puan
Akıcılık
~ 6 puan

Spoiler:

Toplam : 75 Puan
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Cléméntine Efia Cavalera
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Vampir Akademisi RPG :: Rpg Alanı-
Buraya geçin: